Merhaba sevgili okuyucularım, Yedi Güzel Adam’ın en zarif yazarından yani Abdurrahman Cahit Zarifoğlu’ndan birbirinden anlamlı 34 değerli, güzel sözü sizler için derledim.
Kısaca Abdurrahman Cahit Zarifoğlu Kimdir?
Takvim dalları 1 Temmuz 1940’ı gösterirken Ankara’da doğmuş olan zarif yazarımız çocukluğunu Kahramanmaraş’ta geçirmiş. Kahramanmaraş Lisesi’nde okurken edebiyat ilgisini çekmiş olmalı ki şiir ve kompozisyon yazımına başlamış. Liseyi bitirdikten sonra zannedersem İstanbul’un zerafeti onu cezbetmiş ve İstanbul Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı bölümünü okuyup mezun olmuş.

Öğrenciliği zamanında Diriliş Dergisinde çeşitli şiirlerini yayınlamış olan yazarımız 1976 yılından sonra Yedi Güzel Adam’ın beşi (Nuri Pakdil ve Sezai Karakoç hariç) bir araya gelerek Mavera dergisini kurdular ve yıllar boyunca şiirleri, hikayeleri, senaryo çalışmaları, günlükleri, ve ‘Okuyucularla’ isimli sohbetleri yayınlanmıştır.
7 Haziran 1987 tarihinde vefat etmiş zarif yazarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanın cennet olsun Güzel Adam…
Birbirinden Anlamlı 34 Alıntı
- Düştümse eğer sana bakarken düştüm
- Dünya diz çöktüğüm yer kadardır
- Bir duruşu olmalı insanın; bir bakışı, bir anlayışı, bir aşkı, bir davası…
- Burası dünya! Ne çok kıymetlendirdik oysa bir tarla idi; ekip biçip gidecektik
- Oturup konuşsaydık geçerdi belki her şey, başını alıp gitmek sevdaya dahil değil
- Aklımdan çıkmıyorsun dedim, başka türlüsünü yorgunum anlatmaya
- İçimiz hep bir hoşça kal ülkesi
- Yine de biri çıksa, nasılsın dese alışkanlıkla iyiyim diyeceğim
- Kapı aralığından baktığımda, en güzel şeydir yaşamak
- Fikirle tartışın, küfürle değil
- Tek güvencemiz Allah’tır. Başka hiçbir güvencemiz yoktur
- Şöyle irice bir kelime bul ok atsın döş kemiğime
- Evlerde insanlar değil, adeta eşyalar oturuyor
- Ah şu yalnızlık, kemik gibi, ne yanına dönsen batar
- İçim ey İçim bu yolculuk nereye? Yine bir şehrin ölümünü başlatır gibisin
- Dedi ki, sen şairsin, elindeki bu taş ne? Dedim ki, şair aşka boyun eğer, zulme değil
- Bize sözlerimizden çok yüreğimizden anlayan gerek
- Bir yalvarış kırıntısı olmalı; duyanı olmayan, Allah’tan başka
- Değil mi ki, kavuşmalarımız topal ayrılıklarımız koşar adım
- Kuşlara takılıp gidiyor aklım
- Önce yüreğimizdeki Kudüs’ü işgal ettiler. Biz savaşı önce kendimizde kaybettik!
- Gökyüzüne bakmayanların kalbi daha çabuk kirlenir
- Bir tabut düşün, içinde ben, içimde sen…
- Ve insan; en çok göğe vurgun sonra zifiriye, şiire ve hep Allah’a…
- Kuşlar bile kader’le uçar, velhasıl evvela kısmet, evvela kader
- İnsan sevmeli; bazen bir insanı, yahut da bir ağacı yahut da kanadı kırık bir kuşu. Zaten sevmezse insan, insan mı olur?
- Uçmayı öğrenemeden göçmeye mecbur kalmış bir kuş gibi kalbimiz…
- Aşkın öznesine hürmetin kadar, nesnesine de saygı göster
- Çıplak ete kavuşan aşk sandı
- Öğrenelim şu duayı; yol boyunca beşikten başlayıp, mezara kadar.. Önce besmele, en güzel kelime. Allah’ım, yol boyunca, bırakma elimi, düşerim sonra
- Bir kalbiniz vardır, onu hatırlayınız
- Sabah kahvaltıda çay kaşıklarının sesi birbirine karışıyorsa; bu ‘mutluluğun’ sesidir. Ve anneniz karşınızda oturuyorsa oturduğunuz yer tam olarak ‘cennettir’. Gülerek karşılayın, gülle karşılayın eşlerinizi. Çocukları sevin. Dünya ölümlü dünyadır.
- Kalbinizi ve sesinizi yumuşatın
- Kırlarda çiçekler artık bensiz açacak.
merhaba;
daha önce okuma fırsatı bulamadığım bir yazar tanımış oldum sayende. Abdurrahman Cahit Zarifoğlu’ndan birbirinden güzel alıntılar baylaşmışsın ki bana yazar profili hakkında düşüncelerimi netleştirdi. İlk işim bir kitabını alıp okumak olacak. Yazar bana felsefik bir düşünceye sahipmiş gibi geldi ama alıntılara bakarak karar vermek olmaz. İnceleme fırsatı verdiğin için teşekkür ederim.
uzun süredir böyle akıcı bir yazı okumamıştım. Edebiyat sanat mı bilim mi hep bir soru işareti vardır aklımda. Cahit Zarifoğlu hem sanatsal hem de bilimsel zekasını konuşturmuş. yazınız için teşekkür ederim. Manevi iklimini yazdıklarına ve söylediklerine nakşeden nadir Edebiyatçılardan. Mekanı cennet olsun
Cahit Zarifoğlu’nu bu yazı sayesinde tanımış oldum. “Fikirle tartışın, küfürle değil” sözü tamda bu devirde topluma altı çizilerek hatırlatılması gereken bir söz. Neyin eğri neyin doğru olduğunu unutan bir toplumda yaşıyoruz. Zarifoğlu çok erken veda etmiş, aramızdan çok genç yaşta ayrılmış. Böyle güzel kalemlere, insanlara her zamankinden daha çok ihtiyacımız var,